KİTAP
Yüz yılı aşan bir mesafenin ardından, aynı şehirde bir başka Leyla... Sıradanlığın sessizliğinde kaybolmuş, sıkıcı bir evliliğin gölgesinde solgun bir hayat süren modern bir kadın. Tesadüfen eline geçen eski bir mektup, onu zamanın içinden süzülen yarım kalmış bir hikâyeye sürükler.
İsim Şehir Hayvan Bitki Eşya kitabıyla eğlenceli bir macera seni bekliyor! Arkadaşlarınla, ailenle veya tek başına oynayabileceğin bu oyunla harflerin ve kelimelerin sihirli dünyasında bir gezintiye çıkacaksın. Her harfte yeni bir maceraya atılıp yeni keşifler yapacaksın.
Her insan bir masalın içine doğar. Kimi, suskun bir annenin bakışında anlatılmamış hikâyelerle büyür. Kimi, öfkeli bir babanın sessizliğinde duyulmamış dualarla. Kimi, sevilmek uğruna kendi sesinden vazgeçer. Zamanla buna sabır denir, unutmaya affetmek adı verilir, dua etmek susmak sanılır.
BU ŞEHRE BİRAZ YEŞİL GEREK!
Neden her yer bu kadar gri? Binalar neden masallardaki koca devler gibi üstüne üstüne geliyor insanın?
Athena Liu edebiyat dünyasının sevgilisi, June Hayward ise kelimenin tam anlamıyla bir hiç kimseydi. June, delice kıskandığı arkadaşının bu başarısını Amerikalı-Çinli olmasına, kendi başarısızlığını da normal bir beyaz kız olmasına bağlıyordu.
Bir zamanlar içimi kanırtan ne varsa bir o kadar önemsiz görünüyor şimdi gözüme. Karşılıksız bıraktığın bütün duyguları, bütün iyi niyetleri, bütün çabaları rüzgâra bıraktım; nereye gittiklerinin bir önemi yok. Yarattığın uçurum kadar derin değil, öylesine bir tebessüm olarak kaldın yüzümde.
“Bireyin sorunun değil, çözümün bir parçası olmaya karar vermesi; bu kararını söze dökmesi ve sözü ile bütünlük içinde yaşaması sahip olduğu en büyük güç kaynağıdır. Bir tek insan bir aileyi, bir tek insan bir şirketi, bir tek insan bir ulusu, bir tek insan tüm dünyayı etkileme gücüne sahiptir. Dünya tarihi bunun örnekleriyle doludur. Aileniz için, işyeriniz için BİZ Bilinci’ni uygulayan kişi siz olabilirsiniz.” – Doğan Cüceloğlu
Paulo Coelho maneviyat, yaşam ve etik üzerine düşüncelerini paylaştığı bu sürükleyici kitabında, büyük ya da küçük fark etmeksizin hayatın çok özel dersler barındırdığını gösteriyor.
Mükemmel anne baba yoktur,ama yeterince iyi olmak mümkün!
Hepimizin isteği mutlu, “dünya yaşanılabilir adil bir yerdir” inancı geliştirmiş, kendi ayakları üzerinde durabilen, karşılaştığı problemleri medeni yollarla çözebilen, tatminkâr, ahlaklı, nazik, merhametli ve saygılı çocuklar yetiştirmek…
Çok eski bir anne sözüne göz kırpacak şekilde, “Her yer her yerde!” tarzında bir hikâye. Geçmişe takılarak sökükler içinde kalan anıları gelecek ile dokuma zamanı!
Selim Erdoğan, İstiklâlin Kumandanları: Vatandan Başka Sevgili Bilmeyenler kitabında acılarını, endişelerini, korkularını bir yana bırakan Millî Mücadele’nin kahraman kumandanlarının hiçbir şey olmamış gibi ayaklarına çizmelerini geçirip cepheye koşmalarını, kendi evlerini unutup Türk’ün son ocağını savunmalarını sizler için yazdı.
Hepimizin içinde bir çocuk vardır: Kimseyi etkilemeyi düşünmeden içimizden geldiği gibi davrandığımızda kendini gösterir; heyecan yaşamımızın kaynağını oluşturur; özgür, duygusal, coşkulu, saf ve hayal dolu yanımızdır.
İLK KEZ GERÇEKLERİ DUYACAKSIN!
PEKİ BUNA HAZIR MISIN?
“Bu kitabı satın alıp, almamak arasında gidip geliyorsunuz. Kararınızı daha sağlıklı vermek umuduyla bir de kitabın arka kapağında yazanlara bakmak istediniz…
Sokaklarda cirit atan uluslararası suç şebekeleri, onlarla fotoğraf çektirmekten utanmayan siyasiler, faili meçhulden faili meşhura evrimleşen cinayetler, ekonomik bozulmanın ve kolay para kazanma arzusunun hızlandırdığı ahlaki çürüme, liyakatsizliğin getirdiği kamusal ve kurumsal çöküş…
İslam Öncesi Türk Tarihi ve Orta Asya Tarihi alanlarının uzmanı Prof. Dr. Ahmet Taşağıl’ın Kadim Türkler: Eski Dünyanın Hâkimleri kitabı Kore yarımadasından Macaristan ovasına kadar sonsuz genişliklerdeki alanlarda Türk kökenli halkların izlerini sürmek isteyen herkesin keyifle okuyacağı bir eser.
Emperyalizme karşı kazanılmış ilk savaşın lideri Mustafa Kemal Atatürk, kanla elde ettiği bağımsızlığı ekonomik bağımsızlıkla tamamlamak için büyük çaba göstermiş ve sonunda yine kendine özgün ekonomi modeli ile dünya iktisat tarihine geçmiştir.
"Çocuğunuzun Başarma İsteğini, Hevesini, Şevkini Nasıl Canlandırabilirsiniz?"
“Bu kitabı, çocuğunun sınavda başarılı olmasını isteyen ama
‘Çok çalış oğlum/kızım!’ demenin ya da tüm maddi olanakları seferber etmenin ötesinde elinden başka bir şey gelmediğini düşünen
anne-babalar için yazdım.”—Doğan CÜCELOĞLU
“Asrımızın büyük adamı Türk’tür; ve bu Türk de Mustafa Kemal Paşa’dır…”
İtalyan şair, devlet adamı, gazeteci, oyun yazarı Gabriele D'Annunzio’nun sözleri bunlar.
Arthur Schopenhauer, Aşkın Metafiziği’nde sevgi ve aşkın oluşumunu, insan ilişkileri içindeki görünürlüğünü ve işlevlerini ele alır. Aşkın Metafiziği’nde
Schopenhauer hayatın gürültüsüne göz atar. Kitapta insanların, bütün gücüyle bu yaşamın bitmek bilmeyen gereksinimlerini gidermeye ve çeşitli acılarını
uzaklaştırmaya çalışmaları anlatılır.
Paulo Coelho Mektub’da farklı kültürlerin gözünden rengârenk bir deneyim hazinesi sunuyor. Coelho’nun ifadesiyle, “Mektub bir tavsiye kitabı olmaktan ziyade tecrübeleri aktarmayı amaçlıyor.”
“Hiçbir şey tesadüf değildir!”, hele ki “kaderin adamı” olmak, asla!
İngiliz politikacı Churchill, Çanakkale Savaşları’ndaki öngörüleri ve başarılı hamleleri nedeniyle Atatürk’ü "kaderin adamı" olarak nitelendirmiştir. Çanakkale Savaşları’ndan yalnızca 8 yıl gibi kısa bir süre sonra, adeta bir mucize olarak tarihte yerini alan Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün, daha 1916’lı, 1918’li yıllarda, belki fikir bazında daha da önce, zihninde beliren planların bir sonucudur, demek, yanlış olmaz.
İlişkiler, aşk, hoşlantı, sevmek, sevilmek, ilgi... Tüm bunların hepsi özel hayatımızın vazgeçilmez birer parçası, hatta kimi zaman yaşam enerjimizi göklere çıkarabilen hayatın güzel tarafları. Peki ya karşı cinsin isteklerini, düşüncelerini, beklentilerini bilmiyorsak, verdiği işaretleri anlayamıyorsak?
Şerbetçi bir çocuğun gözünden Cumhuriyetimizin kuruluş hikâyesi.
Dünyaya gözlerimi bir savaşın ortasında açtım. Savaşın ortasının tam olarak neresi olduğunu bilmiyordum ama annem hep “Savaşın ortasında doğurdum ben seni,” derdi.
Usta yazarın belki de en etkileyici yapıtı olan, sinemaya da uyarlanmış Körlük, toplumsal yaşamın nasıl bir vahşete dönüşebileceğini müthiş bir incelikle gözler önüne sererken, insana dair son umut kırıntısını da bir kadının tek başına örgütlediği dayanışma ve direniş örneğiyle sergileyen unutulmaz eserler arasında yerini almıştır.
Atatürk, Fransızca ve Türkçe kaynaklardan okuduklarından oluşan düşünsel dağarcığındakilerle birlikte yapılan kimi çevirilere de dayanarak; uygar, çağdaş ve demokratik bir yurt bilgisi çerçevesini el yazısı ile kağıda dökmüştür.
“Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek kitabının kaleme alınmasındaki en önemli nedenlerden birisi okuyucunun moda olan filmlerden, dizilerden, macera romanlarından edindiği bilgiyi gerçek zannetmesiydi. Sahne ve gösteri sanatlarının bu gelişimi yeniden tersi bir efsaneleşme yarattı. Düzeltmeler yapmak lazımdı.”
Lev Nikolayeviç Tolstoy (1828-1910): Anna Karenina, Savaş ve Barış, Diriliş’in büyük yazarı, yaşamının son otuz yılında kendini insan, aile, din, devlet, toplum, özgürlük, boyun eğme, başkaldırma, sanat ve estetik konularında kuramsal çalışmalara da verdi. Bu dönemde yazdığı roman ve öykülerinde yıllarca üzerinde düşündüğü insanlık sorunlarını edebi bir kurguyla ele aldı. Tolstoy’un 1882 yılında tamamladığı İtiraf, dinî sansür nedeniyle ilk kez 1884’te Cenevre’de basıldı.
İnkılâp tarihini bir bütün olarak kavrayabilmek için 1908 yılındaki II. Meşrutiyet’in ilanından başlanması gerektiğini söyleyen İnalcık, ilk olarak 1908-1918 arasındaki belli başlı gelişmeleri kuşbakışı bir perspektifle ele alıyor. Bu çerçevede imparatorluğu kurtarmak için Osmanlılık ve Türkçülük akımlarının gelişimini, İttihat ve Terakki’nin iktidar sürecini, I. Dünya Savaşı’ndaki gelişmeleri ve savaş bitiminde memleketin işgaline giden aşamaları irdeliyor.
Sevdiğiniz insanı çok kıskandığınız oluyor mu?
Peki ya, sevdiğiniz için kendinizi gözden çıkardığınız, var gücünüzle fedakârlıklarda bulunduğunuz, kendinizi sorgusuzca uğruna adadığınız, benliğinizden çaldığınız zamanlar var mı?
Kissinger’ın derin tarih araştırmalarına, ayrıca bir diplomat ve politikacı olarak kişisel deneyimlerine dayanarak kaleme aldığı bu eser, diplomasiye dair yazılmış belki de en kapsamlı kitap olma iddiasındadır.
31 Ağustos 1922…
Büyük Taarruz’la son aşaması başlayan Türk’ün istiklal yürüyüşü meyvelerini vermiş, düşmanın muharip gücü Dumlupınar’da çok ağır bir darbe almıştır. Başkomutanlık Meydan Muharebesi’yle Yunan Küçük Asya Ordusu’nun üçte biri savaş dışı kalmıştır ama geriye kalan kuvvetler daha geride, örneğin Milne Hattı’nda savunmaya geçme ve İzmir yolunu kapatma potansiyeline sahiptir.
Hayatını Osmanlı tarihi üzerine araştırmalara adamış, kitaplar ve makaleler yazmış, Türkiye’de ve dünyada konferanslar vermiş Halil İnalcık’ın ders notları; pek çok yönden güncelliğini korumakta ve tarih severlere yeni bakış açıları kazandırmakta, yeni ufuklar açmaktadır.
Hastalıklarımızın, en büyük takıntılarımızın ve hatta depresyonlarımızın en temel kaynağı gerçekten de beynimiz olabilir mi? Eğer bu soruya cevap olarak "Evet." diyor ya da bu sorunun bakış açınızı değiştirebileceğini düşünüyorsanız Barış Muslu'nun NeuroFormat Sistemine bir göz atabilirsiniz.
“Bir hedef bulacaksınız, o uğurda çalışacaksınız, hedefinizi gerçekleştirmek için bir yol arayacaksınız, yol yoksa da o yolu yapacaksınız. Bir defa geçtiğiniz yoldan da bir daha geri dönmeyeceksiniz. Çünkü lüzumsuz geri dönüş başarısızlıktır, tekrara düşmektir, ufku kapatmaktır. Hedef bulmak, yol açmak ve aynı yoldan geri dönmemek… Hayattaki gayemiz budur.”
Bu kitapta Türk adının anlamından başlayarak yaşadıkları coğrafya, boyları, kurdukları devletler, inançları, kültür dünyaları ve sosyal yapıları, devlet yönetim şekilleri, Çinliler ile ilişkileri, destanları, orduları, şehirleri ve kahramanları, İslamiyet öncesi Türklere dair merak edilenleri Pelin Çift sordu, Ahmet Taşağıl cevapladı.
Evlilik yolculuğuna başlarken biricik sermaye olan sevgi, küçülüp yok olabilecek ya da büyüyüp gelişebilecek bir şeydir. Hem çok kudretli hem de zarif ve kırılgan… Büyümesi ya da zayıflayıp yok olması eşlerin birbirine nasıl tanıklık yaptığına bağlıdır.
İki insan birbirinin farkına vardığı anda iletişim başlar. Aynı sosyal ortam içinde yer alan kişilerin söyledikleri sözler ve hareketleri kadar, hareketsizlikleri, susmaları, beden duruşları ve yüz ifadeleri, hepsi anlamlı birer mesaj oluşturur. İyi bir dinleyici, iletişim kurduğu kişinin yalnız söylediklerini değil, yüzü, eli, kolu ve bedeniyle yaptıklarını da “duyar.”
2. Dünya Savaşı sırasında batırılan bir mülteci gemisinin hikâyesine dayanan bu etkileyici romanda, Almanya doğumlu yaşlı bir profesör, sevgili karısını en son gördüğü yeri ziyaret etmek için Amerika’dan İstanbul’a gelir.
Bu kitap, 1. Dünya Savaşı’nda en kanlı mücadelenin yaşandığı Çanakkale Cephesi’nde savaşan askerlerimizin tarihe mâl olmuş destansı mücadelesini bir nebze olsun anlatmak için hazırlanmış ve vatan savunmasında varlığını ortaya koyan Mehmetçiklerimizin hikâyeleri dile getirilmiştir.
Para konusunda başarılı olmak, mutlaka bilgiyle ve bilgili olmakla ilgili bir mesele değildir. Nasıl davrandığınızla ilgilidir. Üstelik davranışı öğretmek zordur; gerçekten zeki insanlara bile.
Guiguzi (MÖ 4. yüzyıl): İsmini inzivaya çekildiği “Hayaletler Vadisi”nden aldığı söylenen Guiguzi. “İttifaklar Okulu” veya “Diplomasi Okulu” adlarıyla bilinen felsefe akımının kurucusu olarak kabul edilmektedir. Bu akımın ilk yazılı eseri olan İkna Sanatı da Çin tarihinin ilk retorik eseridir.
Tarih boyunca birçok kıtaya yayılan Türkler çok çeşitli felaketlere maruz kalmalarına rağmen dağılmamışlar, tarih sahnesinden kaybolmamışlardır. Birçok farklı sebepten dolayı bölünerek başka coğrafyalara göç ettikleri de görülmüştür. Tüm bu dağınıklığa rağmen kültürlerini kaybetmemişler, medeniyetlerini sürdürmeyi bilmişlerdir.
Lyudmila Pavliçenko İkinci Dünya Savaşı’nın en şiddetli, Nazi Almanyası’nın yenilmezlik imajının en güçlü olduğu yıllarda bir kadın olarak cephede çarpışmıştır. Sovyetler Birliği’nin ileri mevzilerinde, hatta düşman hatlarında Nazi savaş makinesine karşı sonu gelmez bir mücadele vermiştir.
Özdemir Asaf, Türk Edebiyatı’nın şiir yolculuğunu kendi iç dünyasında yeniden yorumlayan bir şair ve düşünürdü. Dizelerindeki derin görü yeteneği, şiir gibi yaşadığı hayatından geliyordu. Asaf’ın yaşamından şiirlerle beraber, her biri adını edebiyat tarihine yazdırmış şairler de geçti.
“İttihatçılar milliyetperver ve büyük ideallere sahiplerdi ama kendilerini değerlendiremeyen bir ekip olmaları onları başarısızlığa sürükledi.”
“Mustafa Kemal (Atatürk), Suriye’de Vatan Cemiyeti’ni kuruyor, ertesi sene Makedonya’ya geliyor, oradan Trablusgarp’a koşuyor. Trablusgarp’taki görevi bitince tekrar bu tarafa Balkan Harbi’ne geliyor. Bu durum tabii ki kendisini ve düşüncelerini müthiş etkilemiştir.”
Kitap
Herzaman ilk başvuru kaynağı olan kitap hayatımızın vazgeçilmez unsurlarından biridir. Her nekadar internet günümüzde çok büyük bir önem ve yere sahip olsa da bize en net ve güvenilir bilgiyi yine kitap vermeye devam ediyor. Kitabın önemi ve değeri giderek artıyor ve artık baktığımızda kitap çocukların ilk oyuncaklarından biri olmaya başlıyor. Küçük yaşlardan itibaren kitap hayatımıza yön verirken meraklarımızı gideriyor, bilgi aktarıyor, ufkumuzu genişletmeye ve birey olmamıza destek veriyor. Eğitim kitapları, kültürel kitaplar, sanatsal kitaplar, roman, hikaye kitapları, masal kitapları, kişisel gelişim kitapları, tarih kitapları, yabancı dil kitapları, nobel ödüllü kitaplar, felsefe kitapları, psikoloji kitapları, denemeler hatta sağlık ile ilgili kitaplar herzaman elimizin altından kitaplığımızın baş köşesinde yer alır. Sizde kitaplığınızı oluşturmak yada kitaplığınızdaki eksik kitapları tamamlamak için hemen istekle.com kitap kategorisini ziyaret edip güvenli ödeme sistemi ile siparişinizi oluşturabilir ve aynı gün kargo fırsatı ile kitaplarınıza hemen ulaşabilirsiniz.