Norveçli büyük romancı Knut Hamsun'un kişiliğini ve ününü oluşturan en büyük romanı Açlık'tır...

Alp ile Irmak ikiz kardeşler, ikizler ama dış görünüşleri tamamıyla farklı. Fırat teknoloji meraklısı, çok sevdiği bir de kuzeni var: Alp. Onunla bir araya geldiklerinde tabletlerinde oyun oynamaktan başka bir şey yapmıyorlar.

Birbirlerine mektup yazmaktan tutun da, birlikte yüzmeye, birbirlerine hikâyeler anlatmaya, kayıp düğmeleri birlikte bulmaya kadar her şeyde, Kurbağa ve Murbağa hep birlikte – tam da en yakın arkadaşların olması gerektiği gibi.

Onlar varlıklarının anlamını seferde buldular. Nice zamanlar içinde nice mekânlara sahip oldular. Tarifi mümkün olmayan büyüklükteki toprakları bazen ayak sesleriyle bazen de nal sesleriyle aştılar. Kondular, göçtüler… Kurdular, yıkılınca tekrar yaptılar… Hiçbir zaman vazgeçmediler. Ne olacağını değil, daima nasıl olacağını düşündüler. Türkler…

“Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum…”

Para konusunda başarılı olmak, mutlaka bilgiyle ve bilgili olmakla ilgili bir mesele değildir. Nasıl davrandığınızla ilgilidir. Üstelik davranışı öğretmek zordur; gerçekten zeki insanlara bile.

CEPHEDEN COĞRAFYAYA
ADIM ADIM SAKARYA…

Millî Mücadele’nin düzenli ordu döneminin başındaki 1921 yılı muharebelerinin (1. ve 2. İnönü Muharebeleri, Kütahya-Eskişehir Muharebeleri ve Sakarya Meydan Muharebesi) tamamı dokuz ay gibi kısa bir sürede, henüz güç terazisi Yunanlar lehine iken gerçekleşmiştir.

“Osmanlı modernleşmesi otokratik bir modernleşmesidir, iç ve dış gelişmeler, hayatının son kırk yılında imparatorluğu bu otokratik modernleşmeden anayasal bir monarşiye kadar sürükledi, imparatorluk genç Cumhuriyete parlamento, siyasal parti kadroları, basın gibi siyasal kurumları miras bıraktı.